Diş Eti ve Hastalıkları

             Diş eti konum itibarıyla ağızda dişlerin alt yapısını oluşturan temel bir yapıdır. Diş etlerinin sağlığı demek, öncelikle dişlerin sağlıklı olması demektir. Dişlere yapılacak her işlemde diş eti sağlığının yerinde olması ilk koşuldur. Bu yüzden diş etlerine gereken özenin gösterilmesi gerekir.

Peki Diş Eti Hastalığı Nedir?

Dişeti hastalıkları (periodontal hastalık), dişi değil dişin etrafında bulunan dokuları etkileyen bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık nedeniyle bazen dişlerde hiç çürük olmasa bile kaybedilebilir. Periodontal hastalıklar bir veya birçok dişi etkileyebilen; çocuklarda, büyüme çağındaki bireylerde, erişkinlerde ve yaşlılarda görülebilen toplumdaki en yaygın kronik hastalıklardır. Hastalarda ağrı genellikle olmaz. Bundan dolaya hastalar dişhekimine müracat ettiklerinde maalesef geç kalmış olurlar.

Diş Eti Hastalığı Nasıl Teshis Edilir?

Bunun için sizi küçük bir anket yöneltelim. Eğer anket sonunda vereceğiniz cevapların hepsi “EVET” ise dişetleriniz sağlıklı demektir. Eğer “HAYIR”cevabı fazla ise mutlaka dişhekiminizden destek almalısınız.

Dişetlerimiz dişlerimizi sıkıca yapışmıcasına bir görüntüye sahip mi?
• Dişetlerimizin yüzeyi portakal kabuğu görüntüsünde ve açık pembe renkli mi?
• Dişlerimizi köklerin başlangıç kısımlarından itibaren çevreleyen ve diş hatları boyunca devam eden bir dişeti sınırımız var mı?
• Normal fırçalama ve ip kullanımıyla dişetlerimizde kanama meydana geliyor mu?
• Dişetlerimizde kırmızılık, şişkinlik ya da enfeksiyon şikayetleri yok mu?

 

Bu kısımdan sonra cevaplayacağınız kısım eğer “EVET” sayısı fazla ise dişeti iltihabı olan “Gngivitis” daha sonra ise dişi çevreleyen dokuların iltihabı olan “Periodontitis” hastalığına yatkınsınız demektir. Bu durumda acil olarak dişhekminize başvurmanız gerekmektedir.

 Dişetlerimizde zaman zaman ağrı, dişetlerine bastırınca hafif ağrı, dişetinden sızan iltihap veya o bölgedeki dişte hassasiyet hissediyor musunuz? 
• Dişetlerinde tespit ettiğiniz çekilme ve açığa çıkan kök yüzeyleri var mı?
• Dişeti kenarlarında diş taşları nedeniyle oluşan siyah alanlar görüyor musunuz?
• Dişlerde sallanma, uzama ve dişler arasında açılmalar dikkatinizi çekti mi?
• İltihaba bağlı ağızda koku ve kötü tat duyuyor musunuz?
• Dişetlerinizde kaşınma, karıncalanma hissi duyuyor musunuz?

 

GİNGİVİTİS

Gingivitis, dişeti hastalığının erken dönemine denir. Gingivitisin esas nedeni de bakteri plağıdır.  Dişetlerinin görünümü kırmızı ve iltihaplı haldedir. Dişler fırçalandığı veya yemek yendiği zaman dişetlerinde kanama meydana geldiğinde gingivitis’ten şüphelenilmelidir.

Dişetindeki enfeksiyonu tanımlayan gingivitis, diş eti hastalığının başlangıcıdır.. Ağız bakımının yetersiz olması zaman içinde dişlerin üzerinde bakteri plağının oluşmasına neden olur. Bu hastalıkta dişetleri kızarır, fırçalama esnasında kolayca kanar ve şiş görünümdedir. Ağızda bakteri plağının oluşmaması için dişler düzenli olarak fırçalanmalı ve diş ipi kullanılmalıdır. Tedavi edilmezse, hastalık bir ileri aşama olan  Periodontitis’e ilerleyerek, diş eti ve dişleri destekleyen kemikte hasar oluşturur.

 

PERİODONTİTİS

Tedavi edilmemiş olan gingivitisin ilerlemiş safhasına periodontitis denir. Periodontitis dişin kök yüzeyini, diş kökünü saran kemiği ve bu iki doku arasındaki bağ dokusunu tahrip eden iltihabi bir hastalıktır. Diş ile diş eti arasında periodontal cep kendini gösterir. Bu cepte bakteriler hızla üremeye başlar. Hastalığın ilerlemesiyle dişlerde sallanma, diş ve diş etleri üzerinde iltihabi akıntı görülebilir. Alveol kemiğinde hücresel düzeyde yıkım olduğundan o bölgede hareketlilik nedeniyle dişler zamanla birbirinden uzaklaşır. Bu hastalarda şiddetli ağız kokusu ve diş taşı birikimi vardır. Diş hekimine düzenli aralıklarla gitmek ciddi diş ve dişeti hastalıklarının erken dönemde teşhis edilebilir ve neden olduğu olumsuz durumlara zamanında müdahale edilebilir.

 

Kronik periodontitis

En sık görülen periodontitis fromudur. Erişkin yaştaki bireylerin çoğunda mevcuttur. Çok yavaş ilerler, belirtileri geç ve zor farkedilir veya normal zannedilerek önemsenmez. Genellikle semptomlar başta belirgin olmadığı için tedavide geç kalınmış olunabilir. Dişi çevreleyen destek dokuların enfeksiyonu ve yıkımıdır. Sırasıyla dişeti, dişetini dişe bağlayan ve diş kökünü diş kemiğine bağlayan lifler ve diş kemiği eriyerek cep meydana gelir. Dişeti altındaki kök yüzeyi üzerinde mikrobiyal dental plak ve diştaşları, aynı zamanda cep boşluğu içinde bakteriler ve yiyecek artıkları birikerek ve çoğalarak bu enfeksiyonun daha derin dokulara ilerlemesine ve dişin kemik desteğinin azalmasına neden olur. Belirtileri; koyu kırmızı, morumsu dişeti rengi, dişeti çekilmesi/büyümesi, dişlerde aralanma, uzama, dönme, sallanma, fonksiyon bozukluğu, dişler arasına ve cepler içine yiyecek artıklarının dolması, abse oluşumu, ağız kokusu, estetik bozukluk olarak sıralanabilir. Başlangıç ve orta düzeydeki kronik periodontitis cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilirken, ileri düzeydeki kronik periodontitis ilave cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Diyabet gibi bazı sistemik hastalıklar ve bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar, stres ve sigara gibi faktörler kronik periodontitisin şiddetini ve tedaviye verdiği yanıtı etkiler.

 

 

Agresif periodontitis

Daha az sıklıkla ama daha şiddetli şekilde ve genç bireylerde görülen periodontitis tipidir. Bu durum kalıtsal da olabilir. Bireyler sistemik olarak sağlıklıdır. Yerel ve yaygın olmak üzere 2 tipi vardır. Yerel tipinde dişeti ile ilişkili klinik belirtiler az, ama cep derinliği ve kemik yıkımı ileri boyuttadır. Yaygın tipinde ise, hem klinik belirtiler de fark edilebilir düzeydedir hem de kemik kaybı daha çok sayıda dişi etkilemiştir. Tedavisi kronik periodontitise göre daha zor ve karmaşıktır.

 

Dişeti apsesi ve periodontal apseler

Dişetine batan yabancı maddeler (kürdan,kılçık vb.) dişetinde apse meydana getirebilir. İlgili bölgede kırmızı renk, şişlik ve hassasiyet vardır. İleri kemik erimesi olan ve tedavi edilmemiş vakalarda ise periodontal cep içindeki bakteri sayısının artması ile derin dokuları etkileyen periodontal apseler meydana gelir. Ağrı, şişlik, kırmızı - morumsu renk, kanama, cerahat akışı,kötü tat  gibi belirtiler gösterir.

Diş ve diş eti sağlığını artırmak için neler yapabiliriz?

Sağlıklı diş ve dişetleri için bakteri plağının uzaklaştırılması gerekir. Bu da günlük diş fırçalanması, diş ipi ve kimyasal ajanlar kullanılması yoluyla mümkün olacaktır. Ayrıca, diş hekimine düzenli gidilerek (6ayda bir önerilen) kontrollerin yaptırılması da son derece önemlidir. Bununla beraber günlük ağız bakımı diş taşlarının oluşumunu en az seviyede tutmakla beraber, tamamen önleyememektedir. Bir diş hekimi tarafından yapılacak diş taşı temizliği; diş fırçası, diş ipi ile temizlenemeyen bölgelerdeki sertleşmiş diş taşlarının ortamdan uzaklaştırılmasını sağlar. Diş hekimi, kişiye özel ağız bakım planı yaparak diş etlerine zarar vermeden, diş fırçalamayı ve diş ipi kullanmanın doğru yöntemini hastaya öğretebilir.

 

Hangi diş macununu ve diş fırçasını kullanmalıyım? Dişlerimi Nasıl fırçalamalıyım

·         Dişler fırçalanırken, diş ve diş etlerine paralel hizada dairesel hareketler uygulanmalıdır. Diş fırçalaması esnasında, dişlere veya diş etlerine çok hafif ya da çok kuvvetli baskı yapmaktan kaçınılmalıdır.Diş fırçalama süresi en az 2 dakika olmalıdır.  Her 3-4 ayda bir diş fırçası yenilenmelidir.

·         Diş temizliğinde, diş fırçalarının niteliği ve dişlere olan uygunluğu büyük önem taşır. Diş fırçasının sapı rahat bir kullanıma imkan vermesi açısından esnek boyunlu olmalı ve fırça yüzeyi gemellikle düz olmalıdır.. Diş fırçası, çok sert ya da aşırı yumuşak olmamalıdır.

·         Diş macunu seçiminde ise hekime danışılması en doğru karar olacaktır.

·         Diş fırçalama işlemi, dil fırçalamayla devam etmelidir. Dilin arka sırtından başlanarak, öne doğru fırçalama işlemi yapılmalıdır. Dil fırçalama için özel olarak hazırlanmış ve genellikle diş fırçalarının üst, arka kısmında yer alan dil temizleyici başlıklar bu amaçla kullanılabilir.

·         Diş ipi mümkünse günlük yaşamda, diş temizliğinin önemli bir parçası olarak görülmelidir. Çünkü düzenli diş ipi kullanımı, diş fırçalarının ulaşmakta yetersiz kaldığı diş aralarına ulaşarak, gıda artıklarını temizlemektedir. Gıda artıklarının bu yolla düzenli olarak temizlenmesi, diş çürüklerinin oluşumunu önemli ölçüde engellemektedir.

·         Yılda iki kez diş hekimine gidip genel ağız muayenesi yaptırılmalıdır.